İMTİHAN


İMTİHAN

                                                                                                                                                Figen ALTINDİŞ

Din Hizmetleri Uzmanı

 

Sevgili dostlar,

Yüce Rabbimiz yeryüzünde insan cinsinin yaratılış amacından Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetinde bahsediyor.  Mülk Suresi’nin 2. Ayetinde de bizlere bu konuda şunları söylüyor; ‘’Hanginizin davranışça daha iyi olduğunu denemek için ölümü ve hayatı yaratan O’dur. O, güçlüdür. Çok bağışlayıcıdır.’’ (Mülk/2) Her şeyin kudreti elinde olan, evrende istediği şekilde tasarrufta bulunma kudretinde olan yüce Mevla insan içinde imtihanı, davranışlarıyla denenmeyi dilemiş. İnsanın imtihanı için tahsis ettiği alan olan dünyayı en güzel bir şekilde hazırlamış. Denizi, yeşili, gökyüzünü, yıldızı, ovayı, dağı, meyveyi, tahılı hep insanın tasarrufuna verip onun menfaatine uygun yaratmış. İmtihanın kurallarını insana bildirmiş. Yapmaması gerekenleri de neyi yapmasını istediğini de kitaplar ve peygamberler göndererek bildirmiş. ‘’Şüphesiz biz, insanların amel bakımından hangisinin daha güzel olduğunu deneyip ortaya çıkaralım diye yeryüzünde bulunan her şeyi ona mahsus bir zînet ve imtihan için bir malzeme yaptık.’’ (Kehf/7)

İnsan için Allah’ın takdir ettiği her nimet ve imkân imtihanın konusu olabilir. ‘’Muhakkak sizi biraz korku, biraz açlık ve mallardan, canlardan, ürünlerden biraz eksiltmekle deneriz, sabredenleri müjdele.’’ (Bakara/155) Bazen de kul Allah’ın ona verdikleriyle değil de vermediği ile imtihan edilebilir. İnsanın hırsları ve ihtirasları imtihanın konusu olabilir. İnsan maddî ve mânevî birtakım sıkıntılarla imtihan ediliyor olabilir. İnsan yine, insan ile denenip sınanıyor olabilir. ‘’Böylece insanların bazısını bazısı ile denedik ki, "Allah aramızdan şu adamları mı iman nimetine layık gördü?” desinler. Allah şükreden kullarını daha iyi bilen değil mi?’’ (En’am/53) İnsan için imtihan edildiği şey ne kadar çok ve değişken olsa da değişmeyen hakikat insanın muhakkak sürekli bir denenme içinde olduğudur. ‘’ Görmüyorlar mı ki, onlar her yıl bir veya iki kere belaya çarptırılıp imtihan ediliyorlar. Sonra ne tövbe ederler, ne de ibret alırlar.’’ (Tevbe/126) İmtihan bazen açık seçik görünür olur, bazen de öyle sessiz sedasız gelir geçer ki insan denendiğini bile anlayamaz. Bazen aniden ve öyle acı vericidir ki insanın gözünün ferini, ağzının tadını alır götürür. Belini büker.

Allah’ın her kulu için takdir ettiği her imtihan o kula özeldir. Hiç kimse kimsenin imtihanını küçük veya büyük görmesin. Hiçbir kimse başka birinin başına gelenden kendi hesabına çıkarımlar yapmasın. Kendisi de aynı imtihandan geçirilmez sanmasın. Henüz Allah’ın onu sınayıp, sınavını geçmediği hiçbir imtihan hakkında büyük laflar etmesin.  Zira her kim ki nefes almaya devam ediyor; imtihanı da devam ediyor. Sevgili peygamberimiz bu konuda şöyle buyuruyor: ‘’ Kardeşinin başına gelen bir şeye sevinip gülme. Sonra Allah ona merhamet edip seni (o şeyle) imtihan eder.” (Tirmizî/Sıfatü’l-kıyâme/54) Nitekim biliyoruz ki imtihanların en acı ve en büyük olanları yeryüzünün en mübarek kulları peygamberlerin hayatlarında vardır. Allah’ın rahmet elçileri imtihanlar karşısında kulun davranış ve tutumunun nasıl olması gerektiğini bizlere yaşayarak öğretirler. Rabbim cümlemizin imtihanını kolay eylesin.

‘’İnsanlar, "İnandık” demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler.
Andolsun, biz onlardan öncekileri de imtihan etmiştik. Allah doğru söyleyenleri de mutlaka bilir, yalancıları da mutlaka bilir.’’ (Ankebut/2-3)

Etiketler:


Bir Yorum Yaz




Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.